Mutsuzluk tam da ciğerlerinize işlemişken okursanız daha da anlamlı gelecek bir kitap.Kitapta bazı sözler var ki sırf o sözleri okumak için o uzun kitabı tekrar okuma isteyebilirsiniz..
Sevdiklerimi tabi ki her zaman olduğu gibi buraya yazacağım.Aslında daha fazla ama buraya maalesef kitabın tamamını yazamayacağımın farkındayım o yüzden okuyun ve dinleyin
Sevdiğim sözlerden birkaçı:
* "Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor,bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor,anlıyor musun ?
* İnsanlık öldü belki de hiç yaşamamıştı..!!
*Geçmiş zamandan sıyrılıp,şimdiki zamana bir yerinden tutunmak istedi.
* Hayata dayanamayan her insan gibi yapılır oyunda:-mış gibi yapılır.
* Kötülüğüm kelimelerin arasında kayboluyor.
* Sonunda insanları karıncalar gibi kalabalık ve nereye koşuştuğunu bilmeden çarpışıp duran önemsiz varlıklara benzetti.
* Hikmet, salona, kolktuğuna döndü.
Başkaları gibi yaşamasını bilmeyenler, başkalarını taklit etmeliydi. Onlar da ellerinden geleni yapıyorlardı: Deniz kıyısında bir kahveye oturuyorlar, ah ne kadar güzel! Diyorlardı. Deniz havası bize iyi geldi, diyorlardı. Önlerinden tekneler geçiyordu: Ne sıcak renklere boyanmış tekneler! Diyorlardı; o renkle o rengi hangi ressam yanyana getirmeye cesaret edebilir? (Bunları Nursel Hanımdan öğrenmişlerdi.) Sağlam deniz havasını içlerine çekiyorlardı; insanın temiz havaya ihtiyacı var, diyorlardı. (Bunu da Bilge'den öğrenmişlerdi.) Bütün bu temiz havaya rağmen, gece iyi uyuyamıyorlardı.
* Onlarda yalnız kaldılar. Deniz kıyısındaki evi tutmadıkları için, kimse denize girmek için mayosunu alıp, onlara gelmedi. Bahçeleri olmadığı için, içkimizle gelip bir sofra kuramayız mehtaba karşı, dediler. Ayrıca, onlar mutlulukların yalnız yaşamak istiyorlarmış, Sevgi öyle söylemiyor muydu, bırakalım yaşasınlar, dediler. Bırakalım istedikleri gibi yaşasınlar. Ve bıraktılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder